newarticle (6418)
İranlı LGBTİ+ hakları savunucusu ölüm cezasına mahkum edildi Uluslararası Af Örgütü
Türk-Yunan dostluğunun pekiştiğini göstermek için Cumhuriyet’in 10. Yıl dönümü törenlerine katılan Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos, bu seslenişin uyandırdığı yankıların da etkisiyle Atatürk’ü 1934 Nobel barış ödülüne aday göstermişti (Turan, Türk Devrim Tarihi, III/2, s. 239 vd.). Gerçi o yılki barış ödülü İngiltere Dışişleri bakanına verilmişti, fakat Atatürk çağdaşları arasında Nobel’e aday gösterilen ilk devlet başkanı olmuştu. Son Osmanlı Meclis-i Meb‘ûsanı, 12 Ocak 1920’de Padişah Vahdeddin’in Dâhiliye Nâzırı Şerif Paşa tarafından okunan bir konuşmasıyla açıldı. Sivas’ta alınan karar gereğince Mustafa Kemal İstanbul’a gitmeyip Ankara’da kaldı. Meclis başkanlığına çektiği kutlama telgrafında Müdâfaa-i Hukuk adı altında birleşmiş olan milletin bundan böyle meclisin koruyucusu olduğunu, istiklâl ve mevcudiyetini sonuna kadar savunacağını belirtti. Ankara’da öngörülenin aksine Mustafa Kemal başkanlık için aday gösterilmedi. Onun çok geçmeden ölümü üzerine yapılan seçimi de Celâleddin Ârif Bey kazandı. Oluşturulan meclis grubuna beklenenin aksine Müdâfaa-i Hukuk değil Felâh-ı Vatan adı verildi.
- Acaba, bütçeye ek mialacaklar, yüksek maaşları düşüklerin seviyesine mi çekecekler?
- Buradaki “idari müeyyide” deyiminin parantez içindeki ifade dikkate alınarak sadece AsCK’nun 165.
- “Tesadüfen elde edilen deliller” başlıklı CMK m.138/1’e göre, “Arama veya elkoyma koruma tedbirlerinin uygulanması sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ancak, diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum cumhuriyet savcılığına derhal bildirilir”.
- Fransa’nın ve Fransız Milletinin iyiliği için, bu zor yol tercih edilmeli idi.
Esas başrol cinayetlerin failinin o olduğunu anlar ve onu yargı önüne çıkarmak ister. Rahibin adalete teslim olmadan önce İncil’den son bir dua okumak istiyorum talebini kabul eder. Başrol rahibin kitabı ters tuttuğunu anlar ve karşılıklı ateş ederler. ABD’nin ülke içinde bir yabancı uyruklu şahsı suç işlemesi halinde yargılama yetkisi tartışılamaz. Ancak ABD vatandaşı olmayan, ABD topraklarında (elçilik ve üsler dahil) suç işlemeyen bir yabancı uyruklunun bazı gerekçelerle ABD yetkili makamlarınca tutuklanıp yargılanması, yargılanan yabancı uyruklu şahsın ülkesinin hükümranlık hakkının ihlalidir. Bunun anlamı, ben güçlüyüm o halde haklıyım, istediğimi istediğim yerden alırım, yargılarım, infaz ederim! Bu oldu bittiye uluslararası hukukta, diplomaside ne isim verildiğini herkes bilmektedir. Bu davanın sonucunda açıklanan ilkeler doğrultusunda sonuçta adil karar çıkması sadece kaf dağının ardındaki umuttur. Tek beklenti ABD yargı sisteminin hakime verdiği yetki ve önem. Soruşturmayı yapmakla görevli savcılık, avukatlık büroları vb.
Anayasamızda, münhasıran kanunla düzenlenmesi emredilen hususlarda dayine, yetki kanunu düzenlenemiyor. Anayasamızın 91 inci maddesi, hangikonularda yetki kanunu düzenleneceğini açıkça belirtmiştir. Biz de,Anayasamızın emri olan bu işlevi yapıyoruz ve hükümete yetki veriyoruz. Bu tasarının çeşitli maddelerini baştan beri almak da istiyorum. Şimdi,aslında, bu yetki kanunu tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülürken hangibakan, hükümet adına bu Komisyonda bulundu bilmiyorum; burada, suçüstüyakalanmış hükümetin o ilgili bakanı; diyor ki “yetki kanunu çerçevesindeçıkarılacak mevzuata ilişkin çalışmaların halen sürdürülmekte olduğu…” DYP GRUBU ADINA KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerlimilletvekilleri; kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilât, görev ve yetkilerineilişkin konularda kamu personeliyle ilgili yeni düzenlemeler yapmak üzere, busevgili hükümetimize bir yetki veriyoruz. Diyoruz ki, biz, Meclis olarak, bu konularda düzenlemeyapmaktan aciziz; ey hükümet, sen gel bunları düzelt! Ayrıca, bu tasarının kapsamı aşırı geniştir, sınırları belli değildir.Kamu hizmetlerinde etkinliğin artırılmasından kamu kesiminde ücret adaletsizliğiningiderilmesine kadar her konuyu kapsamaktadır. Eğer, hükümetin, bu konuda ciddî bir çalışması yok da, şimdiden buçalışmalara başlayacak ise, altı aylık süre, bu kadar önemli ve geniş yetkialanı için çok azdır; yok, eğer, gerekli çalışmalar var ise, düşündükleriicraatları detaylı olarak bilmek de, bu Meclisin hakkıdır. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yukarıda özet olarak belirttiğim buhususlar, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında yer alan ve bu yetki kanunutasarısının içeriğine ait paragraf başlıklarından bir kısmının özetbilgileridir. Yasama görevini yerine getiren bir milletvekilinin, saygınlığınızedeleyen suçlamalar karşısında, Türk Milleti adına karar veren bağımsızyargıda aklanmak en doğal hakkı olmalıdır. Bu hakkın kullanılabilmesi için,sayın milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasının doğru olacağıdüşüncesindeyim.
Devlet, kendini koruyacak mekanizmalara sahiptir ve sahip olmalıdır.Olağanüstü hal yönetimleri, hem yönetenlere hem yönetilenlere sınırlamalargetirir; fedakârlık ve mahrumiyet gerektirir; kimse, olağanüstü hali istemez.Dileğimiz, bu yönetim biçiminin son bulmasıdır. Olağan yönetimin havasınıteneffüs etmek, ülkenin her köşesindeki vatandaşın en tabiî hakkıdır. Vatandaşıkorumak için, millet için var olan devleti yaşatmak ve kamu düzenine saygılıolmak her vatandaşın ödevidir. Devletin sebebi hikmeti de, vatandaşın can ve malgüvenliğidir. Eğitim ve sağlık hizmetlerinde sağlanan iyileştirmenin yanında, bölgedeçok büyük bir potansiyele sahip tarım ve hayvancılık alanında, bölgenin veülkenin kalkınmasında çok önemli katkılar sağlayacak olan çalışmalar uygulamaaşamasına gelmiş; yine, bölgede sınır ticareti imkânı artırılarak, bölgeekonomisinin canlandırılmasına çalışılmaktadır. Bugüne kadar 40 kez süresi uzatılan OHAL uygulaması, huzur ve güvenortamına kavuştuğu düşünülen bazı illerimizde kaldırılmış; en son, 30 Mart 2000tarihinden geçerli olmak üzere, Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak, Tunceli ve Van’dadört aylığına uzatılmış; 6 ilimiz ise mücavir il statüsüne alınmıştır. Bugüngörüşmekte olduğumuz tezkerede ise, Van İli OHAL kapsamından çıkarılmakta veOHAL’in geçerli olacağı iller 4’e indirilmektedir. Ekonomik paketleri, ekonomik programları kitaplara, sayfalara yazıp,raflara kaldırmanın da çare olmadığını…
Okul öncesi eğitim dönemi, çocukların ilkokula hazırlandığı, ihtiyaç duyacakları temel bilgilerin bettilt giriş olarak basitçe öğretildiği bir dönem olacaktır. Çocuklarımıza milli ve manevi değerlerimizin erken yaşta kazandırılması da okul öncesi eğitimin temel amaçlarından olacaktır. Bu okullarda, toplumun örf ve adetlerine uygun, ortak değerlerimizin öğretildiği yeni bir program uygulanacaktır. Bu eğitim dönemi mecburi olmayacak, ancak devlet bu konuda ailelere yardımcı olmak için her türlü tedbiri alacak ve destekleyecektir. Yeniden Refah iktidarında, tek bir program üzerinden eğitim veren ve bu süreç boyunca alternatif nitelikteki eğitim programlarına devam etme olanağı sunmayan okullaşma sisteminden vazgeçeceğiz. Aynı çeşitliliğin mesleki ve teknik eğitimde de olmasını sağlamak üzere Öğretmen Lisesi, Kız Meslek Lisesi, Ticaret Lisesi, Spor Meslek Lisesi gibi mesleki eğitim veren okulların yeniden açılmasını sağlayacağız. Bu gençlerimizin istemeleri halinde, meslek sahibi oldukları alanlarda üniversite okumalarını teşvik edeceğiz.
Yargıtay ve Danıştay Kanunlarında da, 2016 yılında yapılan değişiklikle 12 yıllık üyelik süresi sınırı ve ikinci kez seçilme yasağı getirilmiştir. Ancak bunun yararlı olup olmadığı, “kuvvetler ayrılığı” ilkesi uyarınca kabul görmüş yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına aykırı düşüp düşmediği, yüksek mahkemelere seçilip görevlendirilmiş yargı mensuplarının süreleri bittiği gerekçesiyle tekrar derece mahkemelerine gönderilmelerinin uygunluğu ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Maddesi ile düzenlenen, eski adı “kara para aklama suçu” olan suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunda, öncül suça ilişkin eksik inceleme yapılması ve öncül suçun incelenen suç bakımından kaynak olma vasfı, Yargıtay kararları, Anayasa Mahkemesi kararları ve gerekçeli karar hakkı çerçevesince ele alınacaktır. Maddesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarını ve faillerin ceza sorumluluğunu; TCK m.192’de düzenlenen etkin pişmanlık müessesesi ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarını işleyen şahısların, yargı makamlarına hizmet ve yardımları karşılığında ceza sorumluluklarının kaldırılmasını ve azaltılmasını düzenlemektedir. Hukukumuzda, ülkemizde, memurların derece ve kademeleri657 sayılı Yasayla belirlenmiştir. 657 sayılı Yasada, öğrenim durumuna göre, hangi öğrenimi alanların hangidereceye girecekleri, hangi öğrenimi alanların hangi kademeden başlayacaklarıyasayla belirtilmiştir. Peki, maaş artışları nasıl oluyor; o da, katsayıylabelirlenmiştir. O nedenle, başlangıçtan itibaren öğretmenlerin maaşları, diğerdevlet memurları gibiyken, 4306 sayılı Yasayla, 1977 yılında, sadeceöğretmenlere yüzde 18 zam yapılmıştır.
[322] Sağlam, s.160; Sancakdar, tek fiile tek ceza verilmesi ilkesinin aynı fiilin, aynı kurumca birden fazla cezalandırılamayacağı anlamına geldiğini, bir fiil ile birden fazla kurum düzeni ihlal edilmişse, bu halde her kurum açısından ayrı ayrı ceza uygulanabileceğini belirtmektedir. Örneğin hukuk fakültesinde kısmi statüde görev yapan ve aynı zamanda baroya kayıtlı avukat olarak çalışan bir öğretim üyesinin disipline aykırı bir fiili her iki kurum açısından suç oluşturuyorsa iki ayrı ceza verilmesi söz konusu olabilecektir (Sancakdar, s.312; Aynı görüş, Akyılmaz, s.388; Kaya, Disiplin, s.71). [305] Disiplin cezalarının belirli süreler sonunda sicilden silinmesini öngören 657 SK’nın 133. Maddesinin, disiplin kurulu üyelikleri bakımından DY ile işlemez hale getirilmesinin, normlar hiyerarşisine aykırı olduğu gerekçesiyle eleştirilmektedir (Oğuz Sancakdar, Disiplin Yaptırımı Olarak Devlet Memuriyetinden Çıkarma ve Yargısal Denetimi, Yetkin Yayınevi, Ankara 2001, s.283). Ancak disiplin kurulu üyeliği yapacak kişilerin tarafsızlıklarının ve güvenilirliklerinin sağlanabilmesi için, adli sicilden silinse dahi disiplin cezası almamış olmalarının aranması daha uygun bir yöntemdir. 113 ; Örneğin, 657 SK’da “yer değiştirme cezası” adı altında bir disiplin cezası yokken, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununda bu tür bir ceza türüne yer verilmiştir. Yine disiplin cezalarının yargısal denetimi konusunda AİHS hükümleri yeterince uygulanmamaktadır. Maddeleri bazı durumlarda hak ve özgürlükleri ihlal edilen kişilere Mahkemeye başvuru hakkı tanımıştır. Ancak AYİM, AİHS’nin doğrudan uygulanabilir olduğunu kabul etmekle birlikte, disiplin cezalarının yargı denetimini kısıtlayan hükmün Anayasa olduğu gibi katılmadığımız bir yorumla AİHS hükümlerini uygulamaktan kaçınmaktadır.
Yurtdışından dernek ve vakıflara aktarılan mali kaynakları kontrol ve denetim altına alacağız. Eşcinsellikle ilgili psikolojik destek veren rehabilitasyon merkezlerini kuracak ve evlatlarımızı bu çukurdan çekip kurtaracağız. Salt parasal veya finansal politikalar veya araçlar ile kalıcı olarak Türk Lirasının güçlü ve istikrarlı kılınmasının mümkün olmadığının bilincindeyiz. Kendi kaynakları ile yatırım yapabilen, ithalata bağlı kalmadan yetişmiş insan gücüyle katma değerli üretim yapabilen ve dış ticaret fazlası veren güçlü bir reel ekonomi için gerekli yapısal reformları süratle hayata geçireceğiz. Böylece, doğru yönetilen Türk Lirası ile üretime dönük yerli ve yabancı yatırımcının ihtiyaç duyduğu güven ortamını sağlamış olacağız. Kendi kaynakları ile yatırım yapabilen, ithalata bağlı kalmadan yetişmiş insan gücüyle katma değerli üretim yapabilen, dış ticaret fazlası veren güçlü bir reel ekonomi inşa edeceğiz. Borçlanmanın her türlüsünü kontrol altına alacak ve bütçe disiplini veya mali kuralın ötesinde Merkezi ve Yerel yönetimlere denk bütçe yapma zorunluluğunu getireceğiz. Artan refahın toplumun her kesimine adil bir şekilde dağıtılması için gerekli tüm önlemleri alacak, yasal düzenlemeleri yapacağız. Gelir dağılımında üretim faktörleri, bireyler ve bölgeler arasında adaleti sağlanmak, milli geliri reel olarak artırmak ve vatandaşlarımıza gerçek manada yansıtmak için her türlü tedbiri alacağız.
Write a Comment